Powered By Blogger

Thursday, March 22, 2012


ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜN ARDINDAN



                                                                                  24/Kasım/2008/ BURSA



“ 24 Kasım Öğretmenler Günü” ülkemiz genelinde benzer programlar çerçevesinde kutlandı. Yapılan törenler şartlara göre güzel gerçekleşti. İnsan daha iyi nasıl olabilir diye düşününce, “program amaçlarının” her törende olduğu gibi gözetilmesi zorunludur. Çünkü amacından ayrılmış uygulamalar törendekilere anlamsızlık verdiği gibi, (Tören sonrası değerlendirmeler) törene katılanlar için (emekli öğretmen ve yöneticiler) büyük hüzünlere neden olabilir.

Örneğin törenler “konser” izlenimi veremez. Programın her aşaması özenle seçilmiş, öğretmen ve öğretmenliğin kutsal yönleri nakış gibi hassasiyetle işlenmelidir.

24 Kasım Öğretmenler Günü törenlerinde çocuklara rol vermenin yanında, gerçeklik açısından gerektiğinde öğretmenler de rol almalıdır.

Nihayetinde amaç sisteme yeni giren öğretmenlere mesleğin yüksek nitelikli görev bilincini, kişisel ve sosyal sorumluluğunu, inanç, hakikat, fazilet, samimiyet,  fedakarlık gibi "olmazsa olmaz" ruhani temel değerlerini tanıtmaktır.

Buna karşılık, emekliye ayrılan, "Hizmet Şeref Belgesi" verilen öğretmenlerin aday öğretmenlerle etkileşmesini, rol model olmasını sağlamaktır. Bu itibarla çokiyi yetişmiş öğretmen adaylarının yemin töreni sırasındaki birçok davranışı askeri uygulamalara benzer. Her iki kurumda yüksek amaçları tercih eder, yüksek amaçlar yüksek sorumluluklar gerektirir. Cephede manevi kuvvetiyle çarpışan asker ölümü aşmış (şehit) savaş anlayışına sahiptir. Onu asker yapan bu (şehit) tavrıdır. Ölüm gerçek asker için yaşamakla eş anlamlıdır. Çünkü önemli olan amacın gerçekleşmesidir. Asker canını verir, amacı alır. Yüksek amaçlı hizmetlerde amacın can bedeli vardır. “Çanakkale Geçilmez” gibi, amaç ne kadar yüksek olursa verilecek can bedeli o kadar fazla olur. (250.000 Şehit)

Eğitim ordusunun neferleri aynı şekilde gerektiğinde canını insanlığa hizmet uğrunda severek verir. Burada, yüksek amacın, hakkın, hakikatın, hizmetin, gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Anlaşıldığı gibi yukarıda açıklanan değerler soyuttur ama tarihte bıraktığı izleri gerçektir. Öncelikle günlük ihtiyaçlarını düşünmeyen hizmet insanları ulusuna, insanlığa gerçekten daha fazla hizmet verirler. Bu gibi hizmet insanları bulunduğu görev yerinin uzaklığından yakınmaz, kendisine ödenen maaş miktarından, yaşam kalitesinin düşüklüğünde üzülmez. Onları asıl üzen şey, ülke insanının yaşam kalitesinin düşüklüğüdür. Ülkesi dışarıdan kredi aldığında, ülkesinde aç yatan, sosyal güvencesi olmayanlar varken, hak ederek aldığı maaşı bile rahatlıkla yiyemez. Öğretmen,  “zamanın aşındıramadığı yüksek düşünce ve duyguların insanıdır.”

Yemin törenlerinde, Bayrak üzerine yemin etmek en büyük ve kutsal yeminlerden birisidir. Bayrak, hepimizin ortak şerefi, bugüne kadar vatan birliğimiz, insan dirliğimiz adına tarih boyunca canını veren şehitlerimizin, gönlümüzde taşıdığımız, elimizle gökyüzüne doğru yücelttiğimiz manevi hatırasıdır. “Yemin Törenleri” sırasında “Aday Öğretmenlerin” el ayasını masa üzerine açılmış “Al Bayrağımız” üzerine bu manevi ruhaniyetle koyması, (parmak uçlarının dokundurmak değil) daha ileri giderek, elini bayrağın üzerine koymuş gibi ama sanki orada henüz şehit olmuş öğretmenin kalbi üstüne koymuş gibi tahayyül ederek yemin etmesi en güzelidir. Sanki şehidimize; "Sen rahat uyu, yüksek amaçlı görevini kaldığın yerden, ben aynı anlayışla yerine getireceğim" kararlılığıdır. Yaşayan, canını verenden görevini onun adına severek aldıktan sonra, amaçlanmış eylemin gerçekleşmesine 'yemin' denir.

Büyük Atatürk’ ün ifade ettiği gibi; “Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yasayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir.” Öğretmen de irfan ordusunun neferidir. İrfan ordusunun neferi, ne için ölüneceğini öğreten kişidir. O halde ne için ölüneceğini silahla korkmadan yapan kişiye asker denir.

Ülkesinin insanlarına hizmet etmeyi bilgi, görgü, davranış, karakter ve kalemle gerçekleştiren, bunun için hayatta kalmayı, ölmeye gönüllü olarak tercih edebilen kişiler öğretmenlerdir. Öğretmen, insanlığın mutluluğu için yaşatmayı amaçlayan insandır.

2050-2100 yıllarına bakıldığında, Çalı Kuşu Roman kahramanı Feride Öğretmen gibi idealist öğretmenlere ihtiyaç vardır. Öğretmen açığı kapandığında, ülkemizin ekonomik cari açığı kapanacaktır. Bir yerden başlamak gerekiyor.

24/11/2008 Abdurrahim ERDOĞDU/BURSA




No comments: